26 Mayıs 2013 Pazar

Portakallı İrmik Helvası

 Malum havalar ısındı , iyice yaz moduna geçtik ancak yinede elimde kıştan kalma tarifler var paylaşmak istediğim... Ne yapayım arkamdan ağlamasınlar dimi ama :)
 Yaz geldi aynı zamanda Ramazan da yaklaşıyor ve kandil günlerini de peşi sıra yaşıyoruz...  Kandilde helva yapıp dağıtmak adettendir, öğrencilik günlerimden kalma bir alışkanlık ender de olsa tatlı krizim geldiğinde ilk aklıma gelen yine helva olur .

 Böyle günlerden birinde henüz portakal manavların baş tacı, çilek nazlanarak manavlardaki yerini alırken şeker ve irmikle buluştular.



İşte tarifi

MALZEMELER
  • 1,5 su bardağı irmik
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 100 gr. margarin
  • 1 su bardağı su
  • 1 su bardağı süt
  • Portakal kabuğu 
  • İsteğe bağlı 1 paket vanilya
YAPILIŞI

 Önce orta boyda bir portakalın kabuğunu rendeleyip kenara alıyoruz, beyaz kısmını rendelememeye dikkat edelim. Ardından tercihen teflon bir tencereye irmik ve yağı alarak rengi epey kızarıncaya kadar kavuruyoruz, kavurma işleminin sonuna doğru rendelediğimiz portakal kabuklarını ilave edip bir iki döndürüyoruz. Sıvı karışımı başka bir kap içinde şekerler eriyinceye kadar karıştırıyoruz. Ocaktaki kavrulmakta olan irmiğe ilave ediyoruz.Fokurdağınca altını kapatıp demlenmeye bırakıyoruz.
 Ben servis ederken meyva kullandım, portakal ve çilekle süsledim, siz yaz mevsiminde daha uygun olan dondurma ile servis yapabilirsiniz.

Şimdiden herkese afiyet olsun :)

24 Nisan 2013 Çarşamba

Pirinç Unlu Kek



  
 Kek bizim evin en sevilen kalori kaynağı olarak ünlenmiştir :) Tabi bunda evlendiğimde becerebildiğim tek çay ikramı olması da büyük rol oynadı fakat laf aramızda pek de güzel olur benim keklerim :))

 Şaka bi tarafa geçenlerde mutfakta genel bir temizlik yaparken son kullanma tarihleri yaklaşan şeylerden biride paketi bile açılmamış pirinç unu idi. İnternetten neler yapılabilir diye şöyle bir bakıyım dedim karşıma en fazla pirinç unlu kek çıktı. Kendi damak tadıma uydurmak usetiyle şöyle bir tarif ortaya çıkardım.

MALZEMELER

  • 250 Gr. (1 Paket) Pirinç unu 
  • 1 Çay bardağı normal un 
  • 3 Adet yumurta
  • 1 Su bardağı sıvı yağ
  • 1 Su bardağı yoğurt
  • 1 Su bardağı toz şeker
  • 4 Yemek kaşığı kakao 
  • 1 Çay bardağı damla çikolata
  • 1 Paket kabartma tozu
  • 1 Paket vanilya
Üzeri için;
  • 1 Su bardağı soğuk süt
  • 2 Yemek kaşığı toz şeker
  • Hindistan cevizi

 

YAPILIŞI


  Tüm malzemeleri damla çikolata haricinde bir karıştırma kabında miksere çırpıyoruz. Ardından boza kıvamında elde ettiğimiz bu karışıma damla çikolataları ilave ediyoruz, bir kaşık yardımıyla onu da karıştırıyoruz. Pişirme kabımızı yağlayıp unluyoruz ben diktörgen bir fırın kabı kullandım, siz dilediğinizi kullanabilirsiniz.Önceden ısıtılmış 175 derece fırında kürdan testi başarılı oluncaya kadar pişiriyoruz.
 Fırından çıkardığımız sıcak kekin üzerine şekerli sütümüzü gezdirip bir süre dinlendiriyoruz internetteki tariflerde bir gece bekletin diyor ama biz dayanamadık ılınır ılınmaz hindistan cevizlerini serpip servis yaptık.

Şimdiden herkese afiyet olsun.

  

18 Nisan 2013 Perşembe

Buğday Salatası



 Bizim evde çocukluğumdan bu yana aşurelik buğday adı üzerinde ya aşurede ya da baba memleketim Malatya'nın yöresel yemeği olan Malatya Tarhanası yemeğinde tüketilmiştir. Son birkaç senedir hem sağlıklı  hem de lezzetli olmasından dolayı salatasını hazırlamaya başladım. Şansıma kızımda bu salatayı çok seviyor (gerçi dereotlarını ayırıyoruz ama olsun) Geçenlerde yine evde olan malzemelerden yapmıştım , hemen fotoğraflayıp blogda paylaşayım dedim , işte tarifi ...

MALZEMELER

  • 2 su bardağı aşurelik buğday
  • 4-5 adet salatalık turşusu
  • 1-2 adet havuç
  • 1  adet çarliston biber
  • 1 adet kırmızı biber
  • 3-5 dal maydanoz
  • 3-5 dal dereotu
  • 3-5 dal taze nane
  • 1 kutu konserve mısır
  • 1 adet limon
  • Zeytinyağı
  • Nar ekşisi
  • Tuz

 

YAPILIŞI

 Aşurelik buğdayları suda iyice yıkadıktan sonra haşlanmaları için üzerine geçecek şekilde su koyup tenceremize alalım. Buğdayımız haşlanırken diğer malzemelerimizi hazırlamaya koyulalım. Yeşillikleri yıkayıp ince ince doğrayalım , havuçlarımızı rendeleyelim ardından sırayla diğer malzemeleri büyüklükleri birbirine yakın olacak şekilde hazır edelim.

 Buğdaylarımızın rengi şeffafa döndüğünde piştiklerini anlıyıp makarna süzgeciyle süzelim, üzerinden su geçirip karışım kabımıza alalım. Tüm malzemeyi ilave edip, yağını, limonunu, tuzunu da ekleyelim. Damak tadınıza göre ekşi sevenler nar ekşiside ilave edebilirler. Sunum için büyük bir salata tabağı kullanabileceğiniz gibi küçük cam kaselerle de misafirlerinize çıkarabilirsiniz.

Şimdiden afiyet olsun :)

12 Nisan 2013 Cuma

Gül Tatlısı




Yukarı görmüş olduğunuz tatlı annem tarafından kuzenimin nişanında ikram edilmek üzere yapıldı ve fotoğraflandı.

 Ben mi ?.. Herhalde ömrümde bu seneki gibi bir grip hiç geçirmedim. Yaklaşık 10 gündür perişan oldum hala da tam olarak iyileşmiş sayılmam. Tüm programımın alt üst olması bir yana kızımla da ilgilenmek zorunda olmamdan dolayı hem ona bulaşmasın diye uğraştım hemde onun bakımını aksatmamaya çalıştım. Yine de çok şanslıyım ki annem imdadıma yetişiyor. Sağ olsun,  var olsun... Buarada bu 10 gün içinde neler neler yapacaktım; yeni doğum yapmış olan bir arkadaşıma yardıma gidecektim söz vermiştim , yıllardır görüşmediğim bir üniversite arkadaşımı misafir edecektim iptal etmek zorunda kaldım ve de kuzenimin nişanı :) malesef onuda kaçırdım ... Ne 10 günmüş ama :)

 Çok leziz bir ikram olduğunu düşündüğüm bu tatlının tarifi aşağıda sizi bekliyor.

 MALZEMELER

  • 1 çay bardağı irmik
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 14 çorba kaşığı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
Şerbeti için;
  • 3 su bardağı su
  • 3 su bardağı toz şeker
  • Üzeri için antep fıstığı, ceviz veya fındık

YAPILIŞI

 Şerbeti soğuk döküleceğinden öncelikle onu hazırlayalım. Şeker ve suyu bir tencerede kaynattıktan sonra yoğunlaşınca 3-5 limon damlası ilave edip ve soğuması için bir kenara alalım. Hamuru için tüm malzemeyi yoğurup bir merdane ile açalım. Gül şeklini vermek için kolay yöntem bir su bardağı ile 3 yuvarlak kesip uçları birbirinin üzerine gelecek şekilde yan yana dizmek ardından yuvarlayıp silindir şeklindeyken tam orta yerinden bıçakla bölmek, böylece kestiğiniz yerden tepsiye oturttuğunuzda 2 adet gül şekli elde etmiş olursunuz. Fırın tepsisine aralıkla dizip 180 derecede pembeleşinceye kadar pişirin.

Pişipte fırından çıktıkları zaman sıcakken soğuk şerbeti üzerine dökün . Şerbet içinde yarım saat kadıktan sonra servis tabağına alın ki şerbet içinde fazla kalıp yumuşamasınlar.

Şimdiden herkese afiyet olsun :)



4 Nisan 2013 Perşembe

Bezelye Salatası



 Bezelyeyi çok severim, bu salatayı ilk kez geçen yılbaşında denedim ve çok sevdim. Bu sebeple de kardeşim yurtdışından geldiğinde hazırladığım sofrada yerini aldı.

Malzemeler

  • Bezelye (Ben bir kutu konserve kullandım, dondurulmuş yada tazesini haşlayarakta olur)
  • 1 orta boy soğan
  • Sıvıyağ
  • Dereotu, maydanoz
  • Baharat (Tuz, karabiber,az miktarda kimyon,kırmızıbiber)

Yapılışı

Soğanı küp küp ya da söğüs olarak doğranıp sıvıyağda kavruyoruz, ardından sudan geçirdiğimiz konserve bezelyeleri ekleyip soteliyoruz.Baharatları ilave edip altını kapatıyoruz. İnce kıyılmış dereotunu ekleyip karıştırıyoruz. Üzerini maydanoz ile süsleyip servis yapıyoruz.

Afiyet olsun.

28 Mart 2013 Perşembe

Pırasalı Açma Börek




 Ah şu yemek programları... Hepsi birer diyet düşmanı :) Yaza kadar biraz kilo veriyim diyorum ama nafile. Gündüz kuşağında ya televizyon açmamam lazım yada sadece "belgesel" izlemem gerekiyor ki çok severek izlediğim İz Tv'deki belgesellerin içinde bile Yemeğin Yolculuğuydu, Wilconun Karavanıydı derken bir bakıyorum ki hipnotize olmuş gibi mutfakta birşeyler hazırlıyorum :)

 İşte yine öyle bir zamanda, böyle bir lezzet çıktı ortaya ...


Malzemeler

Hamuru için;
  • 4 su bardağı un
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı süt
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • Tuz
  • Aldığı kadar su (kulak memesi yumuşaklığında hamur olacak şekilde)
İç Harcı;
  • 1 kg pırasa
  • 200 gr. beyaz peynir
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ
  • Tuz
  • Karabiber, kırmızı pul biber
Üzeri için;
  • Sıvıyağ
  • Susam, çörek otu

Yapılışı

 Hamuru için yazdığımız malzemelerin hepsini bir yoğurma kabına alalım ve yoğuralım. Elde ettiğimiz kulakmemesi yumuşaklığındaki (bu nasıl bir tabirse çok komik) büyük hamuru 8 bezeye ayırıp bir tepsiye dizelim üzerini temiz bezle örterek iç harcı hazırlamaya başlayalım.
 Pırasaları ince kıyıp, sıvı yağda soteliyelim.Yumuşadıklarında altını kapatıp peyniri, tuzu ve baharatları ilave edelim, harmanlayarak bir kenara alalım.
 Sıra geldi hamurlarımızı açmaya ince oklava yardımıyla yuvarlak bir fırın tepsisi büyüklüğünde açtığımız yufkaların üzerine iç harcımızı kenarlarında biraz boşluk bırakarak yayalım. Önce rulo şekilde sarıp ardından da gül şeklinde sararak kıvıralım.  
 Üzerine sıyıyağ sürüp susam yada çörek otu serpiştirelim. Yağladığımız fırın tepsimize yerleştirip önceden ısıtılmış fırında 200 derecede yaklaşık 30 dakika üzeri kızarıncaya kadar pişirelim.

 Bu börek el açması olmasına rağmen oldukça hafif ve çıtır çıtır oluyor .

 Not : Uzun uzun yazdığıma bakmayın yapılışı tarifinden kolay ve pratik .

 Şimdiden herkese afiyet olsun




27 Mart 2013 Çarşamba

Havuçlu Cevizli Kek





 Tam kış ayına yakışan bir kek ... Çocuklar için besleyici , büyükler için lezzetli ve hoş bir ikramlık daha ne olsun dimi ama :)

Malzemeler

  • 1/2 su bardağı dövülmüş ceviz
  • 1/2 su bardağı rendelenmiş havuç (suyu sıkılarak)
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 yumurta
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • Göz kararı un
  • Üzeri için 1 çorba kaşığı pudra şekeri

 Yapılışı

  Yumurta ve şekeri çırpma kabına alıp mikserle çırpalım , diğer malzemeleri ve en son elenmiş unu ilave ederek tüm karışımı çırpalım boza kıvamında bir karışım elde edelim.
  Pişirme kabımızı yağlayıp unladıktan sonra karışımı dökelim. Önceden ısıtılmış fırında 35- 40 dakika kadar pişirelim. Soğuduktan sonra çay süzgeçi yardımıyla üzerine pudra şekerini serpiştirelim
  Not: Pişirme süreniz değişebilir, piştiğini anlamak için bıçak yada kürdan batırın kekten temiz çıkarsa pişmiş demektir.

Afiyet olsun :)


25 Mart 2013 Pazartesi

Hindistan cevizli Kurabiye




 En sevdiğim kurabiyedir kendisi :) Hem tadı hemde kolay bayatlamıyor oluşuyla favorimdir..

Malzemeler

  • 1 paket oda sıcaklığında margarin
  • 2 yumurta
  • 7 y.k. pudra şekeri
  • 5 y.k. hindistan cevizi / ayrıca yarım kase üzeri için
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • Aldığı kadar un

Yapılışı

 Yumuşak margarini , yumurtaların sarısını (beyazları bir kasede ayrırın üzerine gerekicek), 5 yemek kaşığı hindistan cevizini, 7 yemek kaşığı pudra şekerini, vanilya ve kabartma tozunu un ile güzelce yoğurun. Hamurunuz ele yapışmayan kıvamda olmalı. Ardından tepsiye yerleştirmek için ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yapıp önce yumurta beyazına sonra da hindistan cevizine batırıp yağlı kağıdınıza yerleştirin . Çok sıkışık olmasın çünkü pişerken büyüyorlar :)


 Pişirme süresi fırına göre değişsede orta rafta 25-30 dakikada pişiyorlar.

 Şimdiden afiyet olsun.

23 Mart 2013 Cumartesi

Mantı



Malzemeler

Hamuru için;
  • 4 sb. un
  • 1 yumurta
  • Tuz
  • Göz kararıyla su (yumuşak olmayan katı bir hamur elde edilmeli)
İç harcı;
  •  500 gr. kıyma
  • 1 soğan
  • Karabiber , tuz
Üzeri için;
  • Yoğurt
  • Sarmısak
  • Domates püresi yada salça
  • Tereyağ
  • Kırmızıpulbiber , nane
  • Tuz

Yapılışı

 Hamuru için malzemelerimizi karıştırıp yoğuruyoruz. Birkaç bezeye ayırıp kenara alıyoruz. Ardından soğanımızı rendeleyip , tuz ve kıymayı bir iç harç haline getiriyoruz. Ayırdığımız hamur bezelerini oklava ile açıyoruz. 2 parmak eninde şeritler keserek küçük kareler elde ediyoruz. Her parçanın ortasına leblebi kadar kıymalı harç koyup ister üçgen , ister bohça şeklinde kapatıyoruz. Üzerlerine biraz un serperek yapışmalarını önlüyoruz.

 Derince bir tencerede su kaynatıp makarna gibi pişiriyoruz. İstediğiniz miktarda yoğurt, ezdiğiniz sarmısak ve tuzu karıştırıp servis esnasında üzerine döküyoruz.Bir tavada erittiğimiz tereyağına damak tadınıza göre salçalı yada sadece kırmızıbiberli, naneli sos yapıp üstüne gezdiriyoruz.

Afiyet olsun ...




Patatesli ve Havuçlu Börek



Malzemeler

4 adet yufka
3 adet patates
3 adet iri havuç
2 yumurta
2 sb. bardağı süt
4/3 sb. sıvı yağ
Çörek otu ve susam
 Tuz isteğe göre karabiber

Yapılışı

İlk iş olarak patateslerimizi soyup,haşlanmak üzere tenceremize alıyoruz, ardından havuçlarımızı rendeleyip teflon bir tavada yarım çay bardağı sıvı yağda soteliyoruz.Sıvı harçımız için yumurtaları, sütü ve sıvıyağı karışım haline getiriyoruz birazda tuz ilave ediyoruz. Haşlanmış patateslerimizi ezip bir kaba aldıktan sonra, fırın tepsimizi yağlayıp yufkaları aralarına hem sıvı harçımızdan sürerek hem patates, havuçlu harçtan koyarak seriyoruz. En üste kalan sıvı harçtan dökerek , çörek otu ve susam serpiyoruz. 175 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Not: Patates ve havuça tuz ilave etmeyi unutmayalım :)

Afiyet olsun...



Mantı ve Oyun Zamanı

 Malum mevsim kış, hem apartmanlarda yaşıyor olmak hem de tek çocuk sahibi olunca kızımın oyun ve arkadaşlık kurma gibi istekleriyle nasıl baş ederim diye düşünüyordum.Oturduğumuz apartmanda komşum aynı zamanda çok sevdiğim arkadaşım ve küçük oğluyla (kızımla aralarında 9 ay var) her hafta bir araya gelmeye özen gösterdiğimiz bir oyun günümüz var, artık bir komşumuzu ve onun kızımdan 5 ay büyük kızını da dahil ederek minik oyun günümüzü bir oyun grubu haline getirdik.

 Haftada bir gerçekleştirdiğimiz bu buluşmalarda uzun uzadıya sofralar hazırlamıyorduk ama yeni dahil olan üyemizin için marifetlerimizi konuşturmak istedik . Çocukların döküp saçmadan kolayca yiyebileceği, kalsiyum ve protein alabilecekleri hemen herkesin çok severek yediği mantıda karar kıldım. Pazartesi günü annemle beraber epeyce bir mantı açtık ve bir kaç poşet yaparak dolaba attık böylece çarşamba günü için hazır etmiş olduk.



 Menümüz oldukça küçüktü :)
 Mantı , Sebzeli tepsi böreği ve tatlı olarak da Dr. Otker Wolke Limonlu Kek  tabi mantının yanında mutlaka turşu , çocukların ellerine de tutuşabileceğimiz salatalık ve de domates :)


 Genelde mantı açtığımızda o gün tükettiğimizden poşetleyip dolaba atma konusunda biraz acemi çıktık . Mantıları kapadıktan sonra genişce bir yerde sererek biraz kurumalarını beklemek en iyisi çünkü taze taze poşete konduklarında yapışabiliyorlar :)


Wolkeyi denemek uzun zamandır aklımdaydı , amacım bu yumuşacık keki pasta yaparken pandispanya olarak kullanmaktı. İyiki de denemişim yumuşacık, hafif, süper birşey ...



                         Limonlu kek için limonla yapılabilecek güzel bir marmelat çok yakışabilir.
 

                                                Sebzeli börek ise patates ve havuçluydu

Wolkenin tarifi kutusunda yapımı çocuk oyuncağı , mantı ve sebzeli börek tarifleri ise takip eden blog postlarda ...

Herkese şimdiden afiyet olsun :)

10 Mart 2013 Pazar

3 Vakte Kadar ... Fütürizm

 Efendim geçenlerde internette sörf yaparken farkına vardığım oldukça da ilgimi çeken Fütürizm Derneğinin düzenlediği 1 Mart Gelecek Günü etkinliğine gitmiştim. Blogda bu konudan bahsetsem mi etmesem mi diye bir düşündüm aslında, çünkü benim blogun geneline bakıldığında pek alakalı değildi. Ancak neticede bu blog benim hayatımdan bir parçaysa etkilendiklerimi, etkilediklerimi ve hissettiklerimi paylaşıyorsam eğer bu etkinliktende aklımın bir köşesine koyduğum bazı şeyler edinmiştim ve elbette paylaşmalıydım.

 Hal böyleyken kısaca fütürizm nedir?... Aslında insanoğlunun belkide çok eskilerden beri merak ettiği gelecekte bizi ne bekliyor sorusunu soruyor, tamamen kendi cümleleriyle aktarıyorum "sosyal yaşamın ve iş yaşamının gelecekte nasıl şekilleneceğine dair uzgörülerde bulunmak üzere multidisipliner çalışmalar yapmak üzere" kurulmuş.

Bilim kurgu ve fantastik film düşkünlüğüm müydü beni bu konuyla ilgilenmeye iten yada gayet kadınsal bir içgüdüyle gelecekten haber alma isteğiymiydi acaba bilemedim...

 Peki bu etkinlikte beni yani evhanımı & anne olarak hayatını devam ettiren özel zevkleri arasında yemek, pasta, kurabiye yapmak şık sofralar kurmak, keçeden süsler imal etmek olan birini etkileyen ne anlatıldı.

 Teknoloji işte olayın en canalıcı kısmı bu!  Elektriğin bulunuşundan bu yana herşey öyle hızlı değişti ki hiçbir nesil bir önceki gibi değil örneğin benim gibi evhanımı & anne şeklinde yaşayan kendi annemle aramızda ciddi bir teknolojiyi kullanma farkı ortaya çıkıyor. Anlatılanlara bakacak olursak bir sonraki nesiller ile bizim aramızda da aynı fark artarak devam edecek. "On parmak daktilo bilen sekter aranıyor" dan bu yana epey şey değişti bilgisayarlarla hayatımıza önce klavyeler şimdi ise dokunmatik ekranlarla el - göz koordinasyonu bizim nesilden çok daha yetkin yeni bir nesil yetişiyor. Henüz iki yaşındaki kızımın Iphone telefonumu o minicik parmaklarıyla öyle bir kurcalaması varki (çok rahat fotoğraflara girip gezinebiliyor , büyütüp , küçültebiliyor) ekrana parola koymak zorunda kaldım.

 Gelecekte teknoloji sağlıktan, eğitime, gıdaya, iş yaşmından, sosyal hayatmıza heryerde olacak bizden bir evvelki nesilinde katkılarıyla henüz direniş aşamasında olsak da çocuklarımızın, torunlarımızın bizim gibi düşünmeyeceği bir dünyaya tam gaz yol alıyoruz .

 Etkinlikte bahsi geçen 3D printer hayret uyandırıcı, hele sağlık teknolojilerinde gelecek için söylenenler insanın içine su serpiyor. İnsan ömrünün uzayacağı, (en çok bu havadise bayıldım) yapay uzuvların son derece gelişmiş olduğu, bedenlerimize yerşetirilecek cipler vasıtasıyla teşhiş ve tedavi yöntemlerinde mekan-zaman kısıtının ortadan kalktığı müthiş bir dünyadan bahsediliyor. 

 Gelecekte eğitim metaryalleri ise bizim nesil için tam bilimkurgu filmi. Alanlara ayrılmış dokunmatik tahtalar, her öğrencinin elinde öğretmenleriyle entegre tabletlermi dersiniz , 3D printerla proje ödevlerini hazırlamalarını mı ...  Tebeşir tozu yuta yuta , set set işlevsiz külçe gibi dergileri - kitapları çantalarımızda taşıdığımız kendi çocukluğumuz düşünüldüğünde hayal alemi gibi :)

 İş yaşamında gelecekte teknoloji şimdiye kadar anlatılanların en güzeli bence, çünkü çalışamıyor olmamın en büyük sebebi olan evimin işimden uzak olma ve günde 3-4 saatimi yolda geçirme durumu gelecekte insanların ofislere gitmeden bulundukları yerden çalışacakları genele yayılmış bir home office çalışma yaşamını vaad ediyor.

 Tabi teknolojinin insan bedenine farklı etkileride olmuş, artık olumlu mudur bilemem ama son 20 yılda baş parmağımız uzamış, bana sorarsanız en fazla evrim geçiren organımız beynimiz olmalı ... yoksa aralarında 25-30 yıl dan başka fark olmayan 2 yetişkin aklı ehil, bedenen sağlıklı insan arasında teknoloji kullanabilirliği açısından bu kadar fark olabilirmi ?

 İş gıda ve doğal kaynaklarımız konusuna geldiğinde ne yazıkki gelecek için sevindirici cümleler kuramayacağım, bunu bilmek için bir etkinliğe gitmeye yada fütürist olmaya hiç gerek yok zaten dünya nüfusunun 7 milyar olduğunu biliyorsak ve bu tüketim hızıyla devam edersek dünyamız bize acı bir dur çıkışı yapacak. İşte burada beslenme sistemimiz GDOlu gıdalarla tanıştırılmış olması gerçeğiyle yüzyüzeyiz.
 GDO savunanların söylediği gibi dünyadaki açlığa ve kıtlığa bir çözümmü yoksa insanoğlunun sonunu hazırlayan bir basamak mı? Uygulanmaya başladığından bugüne hangi açlık sorununu çözüm getirebilmiş tabi ki bunun verilerini de bu konuda yetkin uzmanlar değerlendirmeli fakat bence çok masum değil çocukluğumdan hatırımda kalan bir cümle bu konudaki fikrimi çok net ifade eder sanırım " Oynama Çocuğum Bozacaksın"
 Moderatörlüğünü Alphan Manas & Ece Vahapoğlu'nun birlikte yaptıkları gelecek panelinde Gazeteci İsmet Berkan neden Alaska'da domates yetişmesin, onlar neden bu gıdayı tüketmesin diye fikrini beyan ederken benim aklımdan keşke dünyada ki herşey amacına uygun kullanılsa ve ideallerimizdeki gibi olsa düşüncesi geçiyordu.

Neyse konuyu bağlamak gerekirse gelecekte her ne yapıyorsak yapalım ama monoton olmak gibi bir lüksümüz olmayacak, yeniliklerin neredeyse bir görev gibi takip edileceği , bilginin çok daha önemli olduğu bir dünya bizi bekliyor.

 Geleceğin kızım için ve tüm dünya çocukları için hoş gelmesini umut ediyor,sevgiyle ve umutla kalmanızı diliyorum...





22 Ocak 2013 Salı

Meyaneli Kabak



MALZEMELER

1 kilo kabak
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 kase yoğurt
1-2 diş sarımsak
Tuz
Süslemek için dereotu

YAPILIŞI

  Kabaklarımızın kabuklarını tırtıklıyoruz (böyle bir tarif de duymamışsınızdır eminim, yani soyuyoruz da tam soymuyoruz hani o işlemi yapıyoruz.1 dk. lık işi tarif edicem diye ne çok kıvrandım)... Halka halka doğrayıp haşlıyoruz, yumuşadıktan sonra suyunu süzüp bir çatal ile eziyoruz. Başka bir küçük tencereye sıvıyağ, tereyağ ve unu koyup kavuruyoruz, ezdiğimiz kabaklarıda ilave ederek 5 dk. kadar da beraber kavuruyoruz. Ilındıktan sonra sarımsaklı yoğurdu da katarak servis tabağına transfer ediyoruz. Üstü ince kıydığımız dereotlarıyla süslendikten sonra soframızdaki yerin alıyor.

 İşte size bir pratik tarif daha , şimdiden afiyet olsun ...


Kestaneli İç Pilav


 Yılbaşı soframızın ana yemeği, baştacı kestaneli pilav ve kızarmış tavuk idi. Bu sunumu ilk düşündüğümde kızarmış tavuk aslında iç pilavla doldurularak yapılacaktı ancak hem menünün kalabalık olması hem hazırlıkların bir gün içine sığdırılmaya çalışılması sebebiyle birazcık tembellik edip işin kolayına kaçtık.
İç pilav olarak da hazırlayabileceğiniz son derece lezzetli olan kestaneli pilavı tarifi ise şöyle ;

MALZEMELER

2 su bardağı pirinç
2 yemek kaşığı tereyağı
1 çorba kaşığı dolmalık fıstık
1 kase haşlanmış kestane
1 çorba kaşığı dolmalık üzüm
Tuz, Yenibahar, Karabiber
2 su bardağı su
1 su bardağı et suyu

YAPILIŞI

 Pirinçlerimizi ayıklayıp yıkadıktan sonra ılık tuzlu suda beklettik, ardından pilav tenceresine tereyağımızı alıp dolmalık fıstıklarımız kavurduk. Süzdüğümüz pirinçleri de ilave ederek onları da bir iki çevirdik. Dolmalık üzümleri ve suyunu ekledik. Pilavımız pişmeye yakın önce baharatları damak tadımıza göre kattık en son olarak haşlanmış kestaneleri ilave ederek şöyle bir karıştırdık. Altını kapattık ve dinlenmeye bıraktık.
 Serviz tabağına aldıktan sonra kızarmış tavukla beraber ikram ettik.

 Hem pratik hemde görsel olarak şık bir sunum yapayım diyenler için oldukça pratik ve hoş bir ana yemek diye düşünüyorum.

 Şimdiden afiyet olsun ...


10 Ocak 2013 Perşembe

Narlı, Hellim Peynirli Roka Salatası


 Roka kış mevsiminde bolca bulunan , lezzetli ve sağlıklı bir yeşillik özellikle balık sofralarına çok yakışan bu salatayı yılbaşı sofrası için de narlı ve hellim peynirli olarak hazırladım.

Malzemeler
  • 1-2 demet roka
  • 1 adet nar
  • 1 pkt (250 gr.) hellim peyniri
  • 1/2 kg. cherry domates
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Limon
  • Nar ekşisi
  • Sıvıyağ
Yapılışı

 Rokaları güzelce yıkayıp elimizle yada bambu bir bıçak yardımıyla doğruyoruz. Narımızı da ayıklayıp taneleri rokaların üzerine serpiştiriyoruz. Hellim peynirlerini küp şeklinde doğrayıp az sıvıyağ da soteliyoruz. Henüz peynirleri eklemeden salatanın sosunu hazırlayıp döküyoruz. Ardından peynirleri de ekleyip , cherry domateslerle süslüyoruz.

Afiyet olsun ...